analiz
robotik sol yatay
Av. Orhun AYHAN

Av. Orhun AYHAN

Mail: arhunayhan@hotmail.com

PORTRE: GİANLUİGİ BUFFON

İtalyanların ve dünya futbol tarihinin tartışmasız en iyi kalecilerinden birisi olan GianluigiBuffon, 28 Ocak 1978’de İtalya’nın Carrara bölgesinde doğdu. Buffon spor ile içli-dışlı bir ailede büyüdü. Annesi Maria Stella disk atıcı, babası Adriano halterci, kız kardeşleri Veronica ile Guendalina voleybolcudur. Aileden gelen ilham ile ve 1990 Dünya Kupası’nda Kamerun’un file bekçisi Thomas N’kono’yu seyretmesiyle kendine yön çizen Buffon futbolcu olmaya ve kaleci olmaya karar verdi. 1991 yılında Parma altyapısına girerek kariyerinde ilk adımını attı. 1995’te ilk İtalya Ligi maçına AC Milan karşısında çıktı. Kariyerinin 2. sezonunda Parma ile tüm maçlarda forma giyen Buffon daha o dönemlerde gelecekte nasıl iz bırakacağının sinyallerini veriyordu. Buffon asıl başarısını 1998-1999 sezonunda Parma ile UEFA Kupası’nı alarak gösterdi. Aynı sezon kulübü ile İtalya Kupası ve İtalya Süper Kupası’nı da kazanma başarısı gösteren Buffon 2 sene daha bu kulübe hizmet ettikten sonra kulüpteki diğer futbolcular gibi büyük bir takıma transfer oldu. Bu kulüp İtalya’nın en büyük takımı Juventus’tu.

Buffon kendini geniş kitlelere kendisini Juventus ile tanıttı. Juventus kulübü de belki de en başarılı dönemlerini Buffonlu yıllarda yaşadı. 2001 yazında Juventus’a geçen Buffon ilk sezonunda İtalya Ligi’ni kazandı ve kariyerindeki ilk şampiyonluk sevincini yaşadı. Aynı sezon İtalya Süper Kupası’nı da kazanan Juventus ertesi yıl bu başarısını tekrarladı. 2003 yılında Milan ile oynadıkları UEFA Şampiyonlar Ligi finali Buffon’un ilk Şampiyonlar Ligi finali oldu. Çok iyi bir performans sergilemelerine rağmen penaltılarla kupayı kaybettiler. Bu maç Buffon’unJuventus ile kaybettiği finallerin ilki olacaktı. Ancak aynı yıl UEFA tarafından yılın en iyi futbolcusu ödülüne layık görüldü. 2006 yılına kadar ligi domine eden Juventus 2006 yılında tüm futbol camiasını şoke eden Calciapoli skandalıyla karşılaştı. Dönemin savcısının yapmış olduğu derin araştırmalar sonucunda İtalyan Futbol Federasyonu Juventus,Fiorentina ve Lazio’nun küme düşürülmesine karar verdi. AC Milan’ın ise puanları silindi. Bu olaydan sonra Juventus’ta oynayan birçok futbolcu kulübü terkederkenBuffon dik duruş sergileyerek gelen tekliflerin hepsini geri çevirip kulübünde kaldı. Aynı sezon kaderin bir cilvesi olsa gerek İtalya Milli Takımı ile Dünya Kupası’nda boy gösterdi ve finalde Fransa’yı penaltılarla geçen İtalyan takımı Berlin’de kupaya uzandı. Bu başarı Buffon’un milli takımı ile kazandığı ilk ve tek kupa olup kariyerindeki en önemli başarı oldu. 1999’da Parma ile kazandığı UEFA Kupası’ndan sonra tanınan Buffon 2006’da Juventus’un küme düşürülmesine rağmen sergilediği tavır ve aynı yıl İtalya Milli Takımı ile kazandığı Dünya Kupası’ndan sonra bir fenomen haline geldi. 2007’de Serie B’yi zirvede bitiren Juventus tekrar en üst lige yükselirken Buffon’da kariyerine bir alt lig şampiyonluğu eklemiş oldu.

Tabi sonraki yıllar Juventus için bir sendeleme dönemi gibiydi. Takım yıldızlarının çoğunluğunu kaybetmiş, 1 sene lige hasret kalmıştı. Bu durumda önceki yıllarda olduğu gibi tozu dumana katmaları mümkün değildi. Tabi bu skandala kadar Avrupa’nın en iyi liglerinden olan İtalya Ligi’de kan kaybetmişti. Artık yıldızların ilk durağı burası değildi. İtalya Milli Takımı’da EURO 2008’de ve 2010 Dünya Kupası’nda gruptan çıkamamıştı. Bu zaman diliminde tek üst düzey başarıyı Juventus’un sahneden çekilmesi ve Milan’ın kan kaybetmesi ile 2004,2005 ve 2006 şampiyonluklarını federasyonun kararıyla Juventus’tan alan Inter elde etti. Inter 2007-2010 dönemini üst üste lig şampiyonluklarıyla tamamladı. 2008’de Chelsea’den ayrılan JoseMourinho’yu takımın başına getirerek Avrupa’da da söz sahibi bir takım olmaya başladı. Bu atılımın meyvesini Inter 2010 senesinde aldı. O yılın finalinde Alman devi Bayern Münih’i finalde 2-0 mağlup ederek UEFA Şampiyonlar Ligi’ni müzesine götürdü. Aynı yıl Inter katıldığı tüm organizasyonları zaferle tamamladı. Mourinho Real Madrid’e gidince Inter’in ertesi sene ile birliktegücü düşmeye başladı. Juventus’ta o yıl tarihinin en kötü sezonlarından birisini geçirirken zafer AC Milan’ın oldu.

 2011 yazında yeni stadına taşınan Juventus 2011-2012 sezonuyla beraber atılım yaparak yeniden yükselmeye başladı. Takımın başına kurt hoca AntonioConte geldi. Buffon’da böylelikle kupalara kaldığı yerden devam etti. 2012 ve 2013 yıllarında lig ve İtalya Süper Kupası sevinçlerini yaşadı. 2014’te rekor puanla İtalya lig şampiyonluğu yaşayan Buffon kariyerindeki 3. sıçramayı 2015 senesinde yapacaktı. İtalya’da zaten rakipsiz olan Juventus bütün yerel kupaları almıştı. Ancak müzede tek bir eksik vardı o da UEFA Şampiyonlar Ligiydi. JuventusAntonioConte’nin İtalya Milli Takımına gitmesi ile beraber ondan doğan boşluğu Milan’la ligi kazanmış MassimilianoAllegri ile doldurmuştu. Ancak Allegri zaten iyi olan takımı Avrupa’da da iyi bir seviyeye getirdi ve ilk senesinde UEFA Şampiyonlar Ligi’nde final oynattı. Yarı finalde bir önceki yılın şampiyonu Real Madrid’i geçmelerine rağmen finalde tarihinin en iyi dönemlerinden birisini geçiren bir diğer İspanyol devi Barcelona geldi. Barcelona’ya karşı direnç sergileyemeyen ve 3-1’lik skorla finali kaybeden Juventus bir kez daha 2. Oluyor ve Buffon’un Şampiyonlar Ligi’ndeki şanssızlığı devam ediyordu. 2016 senesi de lig ve kupayla geçilmişti. 2017’de ise Buffon aktif futbolculuk kariyerinde belkide son kez zirveyi gördü. Bu yıl da ligi ve kupayı rakiplerine kaptırmayan Juventus gözünü Avrupa’ya dikmişti. 2017’de karşılarında yine İspanyollar vardı. Rakip bu sefer 2 sezon önce yarı finalde eledikleri Real Madrid’ti. Cristiano Ronaldo’nun inanılmaz performansına engel olamayan Buffon’un arkadaşları sahadan 4-1 mağlup ayrılıyorlar ve bir kez daha gümüş madalyayla yetiniyorlardı.

Juventus ile bir türlü en üst düzeyde başarıyı yakalayamayan Buffon bir yıl daha yerel kupalarla yetindikten sonra sürpriz bir kararla kariyerindeki ilk ve tek yurtdışı transferini yapıp Paris-Saint Germain’in yolunu tutuyordu. Milli takımla da EURO 2012’deki 2.lik dışında bir başarı elde edemedi. 2018’de Dünya Kupası’ndan sonra milli takımı bırakacağını açıklayan Buffon İsveç ile oynanan ve San Siro’da 0-0 biten baraj maçıyla milli takıma veda etmek zorunda kalıyordu. İtalya Milli Takımı iki maç sonunda toplam skorda İsveç’e kaybetti ve 2018 Dünya Kupası’na katılamadı. İtalya bu durumu yıllar sonra yaşadı. Buffon’da böylece Dünya Kupası göremeden milli takım kariyerini sonlandırmak zorunda kaldı. PSG ile lig ve lig kupası ile yetinen Buffon Avrupa’da hiçbir başarı elde edemedi.

2019 yazında Juventus’a geri döndü ancak artık kaleyi Polonyalı file bekçisi Scznezny’ye kaptırmıştı. 2020’de lig ve İtalya Süper Kupası sevinci yaşadı. Bu lig şampiyonluğu şimdilik yaşadığı son lig şampiyonluğu oldu. 2021’de İtalya Kupası sevinci ile beraber Buffon bir yolculuğun sonuna geldi. Juventus’ta kendisine yaptığı hizmetler için teşekkür edildi ve yollar kendisiyle ayrıldı. 2021-2022 sezonunda ilk futbolculuk adımlarını attığı Parma’ya geri dönen Buffon kariyerini halen Parma’da devam ettirmektedir.

Avrupa ve dünya futbol tarihine adını altın harflerle kazıyan bu adam her ne kadar Şampiyonlar Ligi şampiyonluğu yaşayamasa da duruşuyla, kazandığı diğer sayısız kupalarla ve aldığı ödüllerle gönüllerde taht kurmayı başardı.

Yorum Yazın

Ana Sayfa
Web TV
Foto Galeri
Yazarlar